12 Eylül 2013 Perşembe

Atatürk ve Pietro Canonica


Bu kitap elime tesadüf eseri geçti. İşyerinde müdürüme eski bir tanıdığının gönderdiği kitaplar arasındaydı. 64 sayfadan oluşan kitap (kitapçık demek daha doğru aslında) türkçe ve italyanca metinlerden oluşuyor. 

Öncelikle kimdir Pietro Canonica? İtalyan bir heykel sanatçısı. Ankara Etnografya Müzesinin önündeki Atlı Atatürk heykelini, Ankara Zafer alanındaki Atatürk heykelini, Taksim Cumhuriyet Anıtını, İzmir Cumhuriyet Meydanındaki Atatürk heykelini yapan kişi. 






Kitabın oluşum süreci şöyle anlatılıyor;
"1982 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin Roma Büyükelçisi Sayın Hâmit Batu'dan gelen bir yazı ile İtalyan heykel sanatkârı Pietro Canonica'nın dul eşinin elinde kocası ile ilgili bazı notlar bulunduğu ve bunları yayınlamağa hazırlandığı bildiriliyordu. Bu hatıralardan Atatürk ile ilgili olan bölümün türkçe olarak Türkiye'de basılmasının faydalı olacağı hatırlatılıyordu. Büyükelçi Hâmit Batu ile yaptığımız yazışmalar sonunda elde ettiğimiz malzemeyi biraraya getirmek suretiyle bu araştırmamız meydana geldi. "

Canonica'nın, Mussolini'ye Türkiye'nin o dönemdeki durumunu ve Atatürk hakkındaki görüşlerini rapor olarak göndermesinden, Türkiye'ye böyle bir rapor hazırlamakla görevlendirilmiş olabileceği fikri de yazılmış. Mussolini'ye yazdığı rapor da kitapta mevcut. Pietro Canonica, Türkiye'de gördüğü yerleri, insanların yaşayışlarını, Atatürk hakkındaki izlenimlerini ve İstanbul'da yaşayan İtalyanların durumlarını yazmış. O dönem Türkiyesine ve Atatürk hakkındaki izlenimlere dışarıdan birinin gözleriyle bakmak isteyenler için güzel bir kaynak(cık). Cık diyorum çünkü gerçekten çok kısa bir kitap. Yarısı da İtalyanca. Ama dikkate değer ve okunması gereken bir kaynak. 

Okuduktan sonra internette yaptığım araştırmada kitabın maalesef pek de bulunabilir olmadığını gördüm. Çünkü basımı yok. Ancak ikinci el kitap satan yerlerde bulabilirsiniz. 

Atatürk'ün kıraç Ankara toprağında tarımı iyileştirmek adına yaptıkları yazıyor. "Biz Türkler, asırlar boyu yıkıp dökmekten başka bir şey bilmedik, artık, endüstrinin ve tarımın her dalında çalışmasını ve yaratmasını öğrenmeliyiz" diyor Canonica'ya.  

  • "Bu insanların, sefalet ve acı içerisinde yaptıkları şeyler düşünülecek olursa, mucizeler yarattıkları için hayranlık duymak gerekir. Cahil ve her yeniliğe karşı olan bu halk, birkaç yıl içerisinde 3800 okul, binlerce kilometre demiryolu inşa etmiştir."
  • Sivas'a gitmek için yolda arabanın bozulmasıyla bir gece kalmak zorunda kaldığı yerde yaşadıklarını anlatır ve şöyle yazar notlarına; "Bir yabancıyı misafir etmenin görev olduğunu ve bu misafirperverliği, çok büyük bağlılık duyguları ve muzaffer diye nitelendirdikleri, kurtarıcıları, babaları Gazinin heykellerini yapmış bir kişiye göstermenin mutluluk verdiğini söylediler. Gazi gerçekten onların kurtarıcıydı ve onlar da kendisine tapıyorlardı."
  • Gazi, ülkesinin geleceğini daha iyiye götürecek tarım, sanat ve her türlü konuyla yakından ilgileniyor, hemen hemen her gün, toprağın en modern ve geliştirilmiş metodlarla işlendiği çiftliğine gidiyor. İdeali, ilmin her dalında çağdaş bir zihniyet ve modern araçlarla ülkesini değiştirmek. Asırlarca utanç verici bir biçimde sömürülüp ihmal edilen, bu fakir ama kuvvetli ve yürekli halkın düşünce tarzını değiştirmek amacı ile, görünüşte çok az önem taşıyan şeylerde bile gelenekleri yıkmak, kötü geçmişi tamamiyle yok etmek zorunda kaldığını belirtiyor. Okul ve üniversiteler kurmak için, ilim, endüstri, sanat vs.alanlarında en iyi eksperlere sahip olmak istiyor.
  • Yabancı milletler tarafından gerçekleştirilebilecek bir askeri işgal endişesi, Türkiye'de Milli Savunma bütçesine devlet bütçesinin yüzde altmışını tahsis etmeyi gerektiren özel bir durum yaratmış.
  • Kemal paşa, sade bizim Lombardia ve Piemento bölgelerinin eski asil askerlerine benzeyen davranışlarıyla çok seçkin bir insan. Az konuşuyor, derin ve kesin cevaplar veriyor, çok düşünüyor ve izliyor. İnsanları, büyük enerjisini yansıtan ve  nüfuz eden gözlerle inceliyor. Fizyonomisi o an içinde bulunduğu hislere göre bazen emir verici bir görünüme, bazen de insanı duygulandıran, adeta çocuksu tatlı bir havaya bürünüyor. Merhamet dolu bir insan. Çok acı çekmiş olduğu anlaşılıyor. Aciz kimselere karşı sevgi duyuyor, önemli bir kişi havası takınmıyor. Tüm aile fertleriyle konuşuyor, şakalaşıyor. 

Eserlerinden bazıları... Ben bayıldım. Taşa ruh vermiş resmen.



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...