22 Haziran 2013 Cumartesi

Timbuktu - Paul AUSTER



Timbuktu. Söylemesi hoşuma gitti bu kelimeyi. İlk defa duyduğum bir kelimeydi. Önce Timbuktu neymiş onu anlatayım size kitaptan bağımsız olarak. Timbuktu Afrika'da Mali sınırları içinde bulunan bir şehirmiş. 1988 yılında Unesco tarafından Dünya Mirası listesine alınmış.  Amerikalıların "dünyanın öbür ucu" deme şekilleriymiş aynı zamanda. Bizim Fizan gibi sanırsam. Geçen sene El Kaide ile bağlantılı İslamcı militanlar tarihi cami ve kütüphaneleriyle ünlü bu ünlü şehri ele geçirmiş ve "haram" olarak gördükleri her şeyi yakıp yıkmışlar. 

Timbuktu hakkında kısacık bir bilgi verdikten sonra geçelim kitaba. Kitapta Timbuktu, ölünce gidilecek yer olarak kullanılmış. Kitabın kahramanı Kemik Bey isimli bir köpek. Evsiz bir şair olan Willy ve Kemik Bey arasında güvene dayalı sıcacık bir dostluk var. Ama Willy ölünce Kemik Bey çaresiz bir şekilde sokaklarda  kalır. Önce küçük bir çocukla, ardında da bir aileyle dost olmayı başarır. Kemik beyin ağzından anlatılan hikaye sıcacık bir hikaye. Gözleri yaşartacak bir sonla bittiğini söyleyebilirim. 

Hayvan sevenlerin içini sızlatacak türden, hayvan sevmeyenler içinse onlara farklı bir gözle bakmalarını sağlayabilecek bir roman. Yaptığım kısa araştırmada Paul Auster hayranları için diğer kitaplarına oranla küçümsenen bir kitap olmuş Timbuktu. Onlar için bu kitap genel olarak bir hayalkırıklığı olarak görülüyor. Ama dediğim gibi, hayvanları seviyorsanız ve hayata onların gözünden bakabiliyorsanız beğeneceğiniz bir kitap. Sevmiyorsanız bile bu kitabı okuduktan sonra yolda başıboş bir köpekle karşılaştığınızda aklınıza mutlaka Kemik Bey gelecek.  

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...